CANSLIM Yöntemi

William O’neil tarafından geliştirilen bu stratejik yöntem oldukça kabul görmüştür. CANSLIM yöntemi senet seçerken ve alım satım yaparken izlenmesi gereken yedi adet yöntemin baş harflerinden oluşmuştur. Bu yedi aşama aşağıdaki şekilde verilebilir.

Current quarterly earnings per share (Son üç aylık bilançodaki hisse başına kar) : Açıklanmış olan son üç aylık bilançodaki hisse başına karın geçmiş y ılın aynı üç aylık dönemine göre enflasyon arındırıldıktan sonra en az %20 artmış olması istenir. Bir başka deyişle reel olarak hisse başına kar, geçmiş y ılın aynı dönemine göre %20 artmış olmalıdır. Eğer enflasyon oranı %50 ise hisse başına karın %70 artması gerekmektedir.

Annual earnings growth (Karların yıllar itibariyle artış oranı) : Son beş yıla bakıldığında her yıl hisse başına kar reel olarak en az %15 büyümelidir. Son beş y ıl içinde sadece bir yıl karlardaki artış düşük kalmış veya eksi olabilir fakat daha sonra yüksek oranda artmaya devam etmişse düşük kalan yıl istisna olarak tutulabilir.

New products, new managements, new highs (Yeni ürünler, yeni yönetim, yeni fiyat hedefleri) : Hisse fiyatlarında sert ve hızlı artışlar genellikle “yeni” durumların ortaya çıkmasıyla birlikte oluşabilir (Yeni bir ürün üretilmeye başlanması, yeni bir yönetim veya fiyatların yeni bir tepeye ulaşması durumları gibi). William O’Neil’in araştırmaları sonucunda ortaya çıkan ve diğer klasik analistlerden farklı olan yönü, klasik analistler “düşükken al, yüksekken sat” derken, William O’Neil “Yüksekken al ve daha yükseğe çıktığında sat” demektedir. O’Neil’in yaptığı araştırmalara göre 2-15 ay arasında yatay hareket yapmış bir senet eğer bu dönemde ulaştığı en yüksek fiyatın daha da üzerine çıkarsa büyük çıkışlar başlamaktadır. Bu yüzden bu tür bir kopma durumunda belirtilen yedi şartın hepsi gerçekleşmişse mutlaka alım yapılmalıdır.

Shares outstanding ( Piyasadaki toplam hisse sayısı) : O’neil’in çalışmalarında ortaya çıkan önemli sonuç, Amerikan borsasında en yüksek getiriyi sağlayan şirketler, piyasada 25 milyon veya daha az hissesi olan şirketlerdir. Her ne kadar bu sonuç Amerikan borsası için geçerli olsa da bunu Türkiye’ye uyarladığımızda sermayesi düşük ve borsada ilem gören hisse sayısı az olan şirketlerin seçilmesi gerektiği şeklinde yorumlamalıyız.

Leading industry (Lider endüstri kolu) : Üretimi en hızlı artan, geleceğinin çok iyi olması beklenen sektör içinde lider şirketlerin hisseleri seçilmelidir.

Institutional sponsorship (Kurumsal ilgi) : Senet seçimi yapılırken kurumsal yatırımcılar tarafından senede ilgi gösterilmesi alım önerilmesi önemlidir. Fakat O’Neil bir hissenin %70-80’inin kurumsal yatırımcılar tarafından alınmış olması durumunda ve hissenin popüler olması durumunda çok geç kalınmış olacağını belirtmektedir. Çünkü bu tür durumlarda kötü haberler ortaya çıktığında aşırı satışlar olabilecektir.  Burada önemli olan nokta bir hisseye 3-10 arasında  kurumsal yaıtırımcının ilgi duyumaya başlaması ve alıma geçmeleri durumudur.

Market direction (Piyasanın yönü) : Bu aşama belki de en önemli aşamayı oluşturmaktadır. Ne kadar iyi bir senedi seçmiş olursanız olun piyasanın yönü aşağı eğimli ise senediniz piyasanın baskısı nedeniyle iyi bir getiri sağlamayabilecektir. Bu konuda O’Neil şöyle diyor; “genel piyasanın günlük-haftalık fiyat  ve işlem hacmini yorumlayarak piyasanın yönünü tayin etmeyi  öğreniniz. Eğer bunu yaparsanız raydan çıkmayacaksınız. Endekse karşı savaşılmaması gerektiğini biliyorsanız kazanmak için çok fazla şey yapmaya ve bilmeye ihtiyacınız yoktur,”

Yukarıda verilen yedi aşamayı uyguladığınızda hem temel hem de teknik olarak gereken birçok şeyi yapmış olacaksınız.

Kaynak:
Yaşar Erdinç - Yatırımcı ve Teknik Analiz Sorgulanıyor kitabından alınmıştır

2 yorum:

  1. Hocam teknik analizi kitaplarınız var mı?
    Harika bir site kaynaklar güzel kitap çalışmanız var mı?

    YanıtlaSil